Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi


Bu gözler ne kadrolar ne şampiyonluk yarışları gördü .48 maçlık yenilmezlik rekoru,nağmağlup şampiyonluk büyük derbi zaferleri ve hezimetlerde yok değildi averajla kaybedilen şampiyonluk ,Avrupa kupalarında yaşanılan Valerenga,Malmö,Rosenborg kabusları, 8 puan önde giderken yaşanan Papilla faciası ile verilen şampiyonluk.Bu saydığım kötü kabusları yaşatan kadrolarda bile bu sezonki kadroda olmayan bir şey vardı Beşiktaş'lı ruhu zaten bu dönemleri yaşatan kadroların zafer dönemlerinide yaşatan kadrolar olması tesadüf değildi.O zamanlar biliyorduk ki eğer sahada yaşanan bir hüzün varsa bunda oyuncular enaz suçlu olanlardı istemişler mücadele etmişler ama olmamıştı.Onların gücünü aşan ya bir rakip yada farklı bir unsur devreye girmiş ve başaramamışılardı.Şöyle dönüp çok eskiye değil sadece 100. yıla bakın sezon başlarken yönetim transferden tutun sahada gol sonrası çalınacak yada tribünlerde söylenecek marşa kadar hazırlıklı bir giriş yapmıştı. Bazı zamanlar bizimkisi bir aşk hikayesiydi bazı zamanlar siyahla beyaz ortak olmuş kartal uçup kalbimize konmuştu .İşte bu hissiyat ile başlayan sezon boyunca bu ruh ile mücadele etmiş Beşiktaş tarihinin en şanlı şampiyonluğunu F.Bahçe ve G.Saray'ı iki maçtada yenerek şampiyon olmuştu.Beni ne yakalan lig liderliği nede yeşeren şampiyonluk ümitleri coşturamazdı.Beşiktaş bu kadar silik ve kaderine razı ve umarsız sahada dolaşırken.İşte o dünlerde girilen tünelin sonu parlak görünmüyordu ama serde Beşiktaşlılık ve duyulan büyük aşk vardı ya o zamanlardan yinede sıcak bir umut kapladı Karakartal taraftarlarının yüreğini bir Sergen Yalçın yada İ.Mansız yoktu takım içinde ama olsundu be tarihin en canlı tanığı büyük sevinçlerin efsane oyuncuların hatıralarının dolup taştığı İnönü stadı vardı ve takımın Beşiktaş'lı yüzünün eksikliği hissedilsede stadın içinde içinde takımın ruhunu veren o muhteşem taraftarı vardı olursa bu ruh ile bu iş olurdu .Ankaraspor karşısında kazanılan son dakika galibiyeti çokları tarafından şampiyonluk sinyali olarak görülürken takımda yine Beşiktaş ruhu eksikti.Beşiktaş son 5-6 seazondur olduğu gibi yavan ve sahadaki bir çok oyuncunun sorgulandığı bir takım hüviyetindeydi.Tribünlerde kimse Nouma ,Kuntz ,İ.Mansız,Sergen yada M.A.F şarkıları söylemiyordu çünkü inancı olmayan bir kadroya pamuklara sarılan nadide bir elmas gibi kırmadan yaklaşmaktan öte yapacak bir şey yoktu.Lastik Belediye maçında tribünlerin takımın Beşiktaş'lı yüzü olarak gördüğü ve bir türlü dikiş tutmayan İ.Akın tarafından patlatılırken takımda zayıf olan inancın son kaleside yıkılmıştı.Fenerbahçe stadında taraftar maç öncesi istedi ,arzuladı ve en önemlisi inandı inanmak istedi kadrodaki oyunculara ama kutsal Beşiktaş formasının içinde o inanaca ve ruha sahip pek fazla oyuncu olmadığı daha başlama düdüğü ile tescillendi.Ölüm uykusuna dalmış bir oyuncu kadrosu sahada afyon yutmuş gibi amaçsız ve ne yaptığından habersiz dolaşıyordu.İşte o anda tüm tribünlerin gözü lider bir oyuncu aradı .Herkes maçı boşlayıp arasında fısıldamaya başladı aah '' be abi bi Sergen olsa'' '' ruhu yok bu takımın ruhu Nouma kadar Beşiktaş'lı değilsiniz '' '' Tümer 5 Delgado eder '' derken dakikalar hızla eridi ve son 10 dakika taraftarda umudunu kesti .Sivassapor karşısında suni tenefüsle kazanılan galibiyet sonrası tekrar hava kaçırması beklenen Beşiktaş beklenilenden önce Oftaş karşısında elindeki son şansı olan şampiyonlar ligi biletinide Florya'nın sahipsiz bırakılmış ve en kötü dönemini yaşayan ama takım ruhu ile mücadele etmesini bilen takımı Galatasaray'a ikram ederek ben yokum dedi.Bu saatten sonra Ertuğrul Sağlam'a suç bulmak kolay ama en büyük suçlu takımı F.Bahçe B takımına çeviren,ikinci sınıf oyunculardan bir kadro oluşturup Beşiktaş tribünleri ile özdeşleşecek ve Beşiktaş'ın ruhunu ,kimliğini taşımaya muktedir isimlerden yoksun bir kadro ile sezona başlamak zorunda bırakan yönetimdir.Son söz yönetime bize Henry,Etoo,Messi değil Nihat Kahveci lazım.Bize son düdüğü kadar kazanmak için varını yoğunu sahaya koyacak İ.Mansız,Nouma gibi oyuncu lazım. İlgililere duyrulur.

Yorumlar