Ülkemizde yabancı transferi denilince genelde büyük umutlarla emsal kalitesindeki yerlilere oranla isim sahibi olduğu için yüksek meblağlar ile transfer edilen yada kapasitesi, kariyer geçmişi hakkında en ufak fikir sahibi olunmamasına karşılık ucuz bedeller ile transfer edilen bi nevi piyango bileti yabancılar akla gelir. Bu tanımlamaya uygun bir çok isim sayabiliriz.Tanımlanın aksine sayıları çok olmamakla birlikte oynadıkları takıma ve ülke futbolu'nun gelişimine katkı sağlayan isimlerde var.Türk futbol tarihine imzasını koymuş isimleri kendi düşüncemize göre sıralamak istedik.
Georghe Hagi
Hagi , Köstence ile başladığı futbol kariyerinde Sportul ile iki kez Rumen ligi'nin gol krallığını elde ederken takımda karmaşık ilişkilerin döndüğü ligi Steau'nun ardından ikinci bitirdi. Hagi, 87 yılında dönemin Avrupa futbolunda dahi etili takımı takımı Steau'ya transfer olur.Hagi'li Steau ,Romanya'da klasikleşen şampiyonluklarına devam ederken Avrupa süper kupa şampiyonluğu ve Şampiyon Kulüpler finali oynama başarısı gösterir.Hagi , 1990 Dünya kupası sonrası yabancı kısıtlamasının olduğu o günlerde Hugo Sanchez,Esnaider,Butragueno,Vasquez,Micheal'li takımın 3 yabancısından biri olarak Real Madrid forması ile buluşarak ses getirmeye hazırdı.92 yılları arasında Real Madrid forması ile uluslararası futbol sahnesinde başarı gösteremeyen Hagi , 94 Dünya kupasına kadar Brescia'da mücadelesine devam eder.USA 94 dünya'nın gelmiş ,geçmiş en büyük futbolcusu Maradona'nın geri dönüş turnuvası olarak beklenirken beklenen dönüş bir farkla gerçekleşti.Dönen ''Karpatların Maradona'sı '' Hagi olmuştu.Kupa sonrası Barcelona ile kariyerine devam eden Hagi Cruyyf ile ters düşmesi sonrası 96 yazında Fatih Terim tarafından ülkemize getirildi.Sezon başı beklentileri ligin Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında geçeceği yönündeydi.Hagi ilk hafta Van deplasmanında golleri ile açılış yaparken ilk 5 hafta sonunda Galatasaray yeni 10 numarası ile zirveye kuruldu.Hagi Galatasaray ile adeta ikinci baharını yaşarken Uefa kupası ,Süper kupa ,4 lig şampiyonluğu ile birlikte en önemlisi saha içindeki mücadelesi ve tavrı ile kazanma arzusu ve azimini aşıladı.Uluslararası yarışmacı hüviyeti ile o hala gelmiş geçmiş en büyük efsane.
Uche Okechukwu
1993-94 sezonunda ara transferde Ali Şen'in tavsiyesi ile Danimarka'nın Kopenhag takımından transfer edildiğinde şüphesiz biçkimse iri cüsseli Nijerya'lının Türk futbol tarihine ismini kazıyan istikrar abidesi olacağını tahmin edemezdi.Uche,Fenerbahçe ile birlikte ilk maçında Fenerbahçe'nin belalısı Beşiktaş karşısında sahne aldı.1-1 devam eden maçta son dakikalarda girilirken ceza yayından çektiği şut ile Fenerbahçe'nin ender Beşiktaş galibiyetlerinden birine imza koymayı başardığında önemli bir kredi'yi cebine koydu.Uche disiplinli,mütevazi ve mücadeleci tarzı ile Fenerbahçe defansında Högh ile birlikte lig tarihinin eniyi ikililerinden birini oluştururken profesyonelliği ile sporseverlerin takdirini kazandı.90'lı yılların patlamaya hazır bombası olarak nitelendirilen Nijerya milli takımının en kemik oyuncusu ve kaptanı olan Uche milli takım ile 94 Afrika uluslar şampiyonluğu ,Fenerbahçe ile 1996 ve 2001 Lig şampiyonluğu kazandı.191 maçlık Fenerbahçe kariyeri ise ayrı bir başarı hikayesi.
Pierre van Hooijdonk
Celtic, Nottingham, Benfica gibi takımların formasını giydikten sonra ülkesinde Feyenoord forması ile Uefa kupası şampiyonluğu yaşadı 2003'te Fenerbahçe tarafından transfer 2003-2004 sezonunda Fenerbahçe'nin kazandığı mucize şampiyonlukta attığı 24 gol,saha içi mücadelesi ve liderlik vasfı ile damga vuran ''Aziz'' lakaplı oyuncu ikinci sezonunda basına karşı net ve bildiğini açıkça söyleyen tutumu ,taktiksel olarak Daum'u eleştirmesi sonrası ,Daum ile yaşadığı problemler neticesinde tekrar Feyenoord'a geri dönerken tavırları ve mücadelesi ile taraflı ,tarafsız herkesin takdirini kazanmayı başardı.Frikikleri ile nam salan Hooijdonk Hollanda milli takımı ile 46 maç oynayıp 14 gole imza koymayı başardı.
Pascal Nouma
Pascal Nouma futbol kariyerinde Fransa'nın önemli takımları P.S.German,Marsilya,Lens gibi takımlarında forma giyse de disiplinsizliği,başına buyruk tavrı ile uluslararası alanda önemli bir kariyer sahibi olamadı. 2000 yılında Beşiktaş'a transfer olan Pascal ,sezona oldukça parlak giriş yaparken golleri,hırsı,mağlubiyete karşı vazgeçmeden karşı koyması ile tribünlerde fırtınalar estirmeyi başarsa da şampiyonluk sevinci yaşayamadı.Pascal Nouma'nın asi ve takım için her şeyi ile mücadeleci tavrı taraftarlarca o denli benimsendi ki ismine şarkılar yazıldı.O dönem takımın teknik direktörlüğü'nü yapan Scala'ya telefon fırlatması,6-0'lık Leeds maçında Danny Millis'i saha içinde tokatlaması,bar çıkışı kavgaları gibi saha içi ve saha dışı disiplinsizlikleri sineye çekildi.Pascal 1 sezonluk Beşiktaş kariyeri sonrası Marsilya'ya transfer olsa da Beşiktaş tribünleri Pascal'a ,Pascal Beşiktaş tribünlerine olan hasretine kayıtsız kalamadı.Kral 1 sezon aradan sonra takımın asi ruhu olarak geri döndü.2003 yılını şampiyon bitiren Beşiktaş'ın lig ve Avrupa kupalarında önemli ismi olmayı başaran Nouma ,şampiyonluk yarışının keskin virajı olan Fenerbahçe maçında attığı gol sonrası sevincin dozunu kaçırınca ,federasyon tarafından 7 ay ceza alarak Beşiktaş kariyerine nokta koydu.Fransız golcü 44 maçlık Beşiktaş kariyerinde attığı 22 gol ile adına fanlar kurulan , ufak bir rol sahibi olduğu film için salon kapatılıp izlenen bir fenomen olarak tarihe geçti.Pascal'ın Beşiktaş tribünleri için anlamını eniyi özetleyen sanırım ''Kimler geldi kimler geçti hiçbirisi böyle sevilmedi.'' şarkısıdır.
Alex De Souza
2004 yazında Brezilya'nın Cruzeiro takımından Fenerbahçe'ye transfer edildiğinde o yaz Copa America şampiyonu olan Brezilya milli takım kaptanıydı. Alex ,Fenerbahçe forması giydiği o sezondan beri goller ve asistleri ile lig tarihinin sonuca etki eden en önemli ismi olmayı başardı.Orta saha oyuncusu olmasına karşın gol krallığı kazanmayı başaran Alex, aynı zamanda 100'ler kulübünün üyeleri arasındır. Ülkesinde'de bir çok organizasyonda en iyi oyuncu seçilen Alex ,2001 yılında Parma'ya transfer olduğu yıl P.S.Germain'e giden Ronaldinho ile birlikte yurt dışına çıkan en önemli oyuncu gösterilmekteydi.Alex oldukça teknik ve üst düzey yeteneklere sahip bir isim olmasına karşın narin ve avrupa futboluna göre kora kor mücadeleyi sevmeyen yapısı ile o dönem İtalya'da tutuna masada özellikle geçen sezon Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynamasında önemli katkı sağladı.
Şota Arvaladze
90'lı yıllarda sıkça dile getirilen ''Trabzonspor'un şehir yapısı ve iklimine uygun yabancı transfer etmeli'' söylemine yönelerek Gürcü futbolculara ilgi duyduğu 1993-94 sezonunda Dinamo tiflis'ten ikizi Archil ile birlikte kiralanan Şota , o yıl ilk maçına 7-1'lik Beşiktaş derbisinde oynadı ve takımının tek golüne imza attı. 4 sezonluk Trabzonspor kariyerinde sakin ve sportmen kişiliği ,usta işi golleri ile lig tarihinin gördüğü en önemli golcüler arasında yer almayı başardı.95-96 sezonunda penaltı atmadan 25 golle gol krallığını kazanan Şota hala bu rekorun sahibidir.Özellikle son maçında kafası ile sektirerek ceza sahası sol çaprazından sürdüğü topu filelere bırakışı hafızalara kazınmıştır.97 yazında Ajax'a transfer olan Şota 5 sezonluk Ajax kariyerinde gol krallığı ve 2 şampiyonluk yaşadıktan sonra İskoç Devi Glasgow Rangers'a transfer oldu ve 2 İskoç lig şampiyonluğu kazanan takımın önemli isimleri arasına girdi.Kariyerine tekrar Hollanda liginde bu kez Az Alkmaar ile devam eden Şota başarılı performans gösterse de şampiyonluk yaşayamadı.Kısa bir Levante macerası sonrası kariyerini sonlandıran ,yüksek katılımlı bir jübile ile aktif futbol kariyerine nokta koyan Şota Az Alkmaar'da teknik kadrosunda görev almakta.
Yorumlar