Futbol milyonları peşinden sürükleyen heyecanın üst seviyede yaşandığı bir çok spor dalına göre güçlü olanın zayıf olarak görülen tarafa kaybetme ihtimalinin tavan yaptığı beyinde tasarlananların ayaklar vasıtası ile sergilendiği kimine göre hayatın ta kendisi , kimine göre hayatı anlamlı kılan öğelerden bir tanesi. Futbol 90 dakika gibi uzun bir sürede izleyen ve oynayanların yüksek efor sergilediği, yüksek heyecanın ,adrenali bolca salgılaması ile oyunun her anında oyunun seyrini belirleyen bileşenlerin herhangi bir parçasında sayılamayacak kadar değişikliğe sebep olacak bir oyun.Değişikliği getirilebilecek etmenler arasında sıralama kabaca yapmak gerekirse ,oyunun temel taşı insan olunca günlük ,hatta anlık performans ,psikoloji ,saha ve zemin şartları ilk önde sayılabilecek olgulardır.Futbol geçmişten zafer kazanmak ile zafere atılacak son adıma kadar gelmişken sizin kaçırdığınız zaferi kutlayanları çaresiz gözlerle izlediğiniz bir çok dramatik tablo barındırmaktadır. Kimse bu anlarda kaybeden tarafta olmayı düşlemez ama futbolu en popüler takım sporu yapanda belki içinde hayatın özüne dair bir çok olguyu bolca barındırması ve yaşanan bu dramatik anlardır. Şimdi bu dramatik anların kahramanlarını hatırlayalım… La Coruna Deportivo . Birçok Türk futbolsever için Riazor tribünlerinde devamlı suretle dalgalandırılan Türk bayrakları ile sempati listesinin üst sıralarını süsleyen bir takımdır. La Coruna taraftarının Riazor’a Türk bayrağı asması olayı il ilgili hikaye ise Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz’e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. Galicia bölgesinin yiğitlikle ünlü gençleri de Barbaros’a büyük destek vermişler. Bu iş birliği komşu kent Vigo’da çok tepkiyle karşılaşmış ve La Coruna’lılara ‘Türkler’ demeye başlamışlar. La Coruna’lılar bu benzetmeyi benimseyerek olayı bugünlere taşımışlar. 1993-94 sezonunda Deportivo şampiyonluk yarışında Barcelona ile olan kıyasıya şampiyonluk mücadelesinde La Liga’nın son haftasına lider girmiştir.1990-91 sezonunda ikinci lig’ten yükseldiği La Liga’da Arsenio İglesias idaresinde kısa sürede önemli ivme yakalayan Los Turcos 94 yılı'nın 14 Mayıs akşamı tarihi anlarından birini yaşamaya hazırlanan Riazor’da konuk ettiği Valencia karşısında şampiyonluk için kazanmak zorundadır. LaLiga’da o dönem uygulanan 2 puanlı sistem uyarınca 55 puan + 36 averaj ile son haftaya 54 puan + 46 averajlı Romario,Stoickov,Koeman,Zubizaretta Barcelona önünde lider giren Deportivo , üstün çaba göstermesine karşın gol bulamadığı sırada Nou Camp’ta Sevilla’nın 2-1 önde olduğu haberleri ile daha aşka gelmiş atacağı tek gol ile Camp Nou’ya kulak kabartmaktan kurtarmak için tempoyu yükseltmeye başlamıştı.Valencia iddia taşımamasına karşın mücadelesinde ödün vermezken Barca’nın Romario ile beraberliği bulduğu haberleri kabus gibi çökmeye başlar Riazor’a .Bu durum dahi şampiyonluğa yetsede tribünler sahadaki oyunculara inanç aşılamaktadır.Barca sahasında son dakikalarda yağmur olup maçı 5-2’ye taşırken Deportivo baskısı Valencia kalesini düşürmek üzeredir.Dakikalar 86’yı gösterirken kazanılan penaltı ile beklenen gol fırsatı Los Turcos’un avuçlarına gelmiştir.Deportivo’da penaltıları kullanan Donato sakatlık sebebiyle saha dışında olunca gözler Brezilya’lı oyuncu Bebeto’ya döner lakin Bebeto milli takım arkadaşı Romario’nun Barcelona adına yaptığını yapmaktan kaçar ve penaltı için topun arkasına ikinci lig günlerinden beri mavi beyazlı formayı taşıyan Sırp defans oyuncusu Miroslav Djukic gelir . Djukic , Riazor tribünlerinin soluksuz izlediği penaltıyı kaleciye eslim ettiğinde kalan dakikalar adına umudunyerini yıkım alırken Nou Camp alışa geldik kutlamalardan birine daha ev sahipliği yapmaya başlamıştır.Maç sonu yaşanan yıkıma karşın tribünlerden inen taraftarın Djukiç’i teselli etmesi ayrı bir yazı konusudur. Barcelona son dakika gelen şampiyonluklar konusunda şüphesiz şanslı bir takım Deportivo hadisesinden önce .91- 92 sezonunda kazanılan şampiyonluk bunu göstermekte.Real Madrid, La Liga’nın son haftasına ezeli rakibi Barcelona’nın 1 puan önünde ve rakip Jorge Valdano yönetiminde ununu eleyip eleğini duvara asmış olan Tenerife .Real Madrid deplasmandaki maça fırtına gibi başlarken Hagi’nin şahane frikik golü ve asisti ile 2-0 öne geçmesine karşın Arjantin’li Redondo liderliğinde şaha kalkan Tenerife mücadeleyi 3-2 kazanarak Cruyff’un Barcelona’sı için mucizeyi gerçekleştirirken diğer Hollanada’lı Leo Beenhaker için Real kariyeri’nin sonu olan maç ,Madrid taraftarı için ezeli rakibe kaybedilen şampiyonluğun yıkımı kelimelerin kifayetsiz kaldığı hüzünler barındırmaktadır.Ünlü eski çağ düşünürü Herakleitos’un her şeyin değiştiğini ve aynı olmayacağını anlatmak için söylediği ‘’Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz ‘’ sözüne inat Real Madrid’in Tenerife laneti 92-93 sezonunda yine son haftaya denk gelen maçta bu sefer 2-0’lık skor ile devam ederken, Real ,çareyi Valdano ve Redondo’yu tranfer etmekte bulurken Valdano beklenilen başarıları kazanamzken Redondo iyi başladığı Real kariyerine daha sonra Milan ile devam ederek futbol tarihinin unutulmaz oyuncuları arasında yer almayı başarmıştır.Barcelona taraftarı için Kanarya adalarının büyük parçalarından biri olan Tenerife fahri hemşehri ilan edilirken Real için La Liga’da son görmek isteycekleri takım olan hüviyeti kazanmıştır. 26 Mayıs 1999 .Nou Camp stadı .şampiyonlar ligi finalinde Bayern Münih ile Manchester United karşılaşıyor.Alman ekibi aynı gruptan ve önünde lider olarak çıktığı Manu karşısında henüz maçın başında Mario Basler'in golü ile öne geçiyor .Oyunun hakimiyetini elinde bulunduran Bayern ikinci yari Mehmet Scholl ve Jancker ile skoru artırma şansı yakalarken direklere takılıyordu. maçın sonlarına girerken sahada oynanan oyun ve skor kupanın Bayern'e doğru hızla ilerlediğini gösterirken , kupa seronomisi hazırlıkları için Lacivert - Kırmızı konfetileri yapılırken tören sırasında gökyüzüne salınmak için hazırlanıyordu.Maçın genelinde rakibine diş geçiremeyen M.United , 90. dakika’da oluşan karambolde Tedy Sheringham ile skoru eşitler.Maç uzatmaya gideceği düşüncesi akıllara yerleşirken bu sefer Solkajer’in golü kupa’nın son dakika içinde adresini değiştirdiğinde tarih futbol sahalarının en dramatik finallerinden birine tanıklık etmektedir. Kaybedilen trajik finali en iyi Oliver Kah'ın su sözleri özetler .''Hayatım boyu unutamayacağım bir final ve yaşadığım en berbat geceydi .Kupa İngilizlerin ellerinde göğe yükselirken hala şok içindeydik. Yaşanan yıkım o denli büyüktü ki bir ana ağlama krizine giren Samuel Kuffor'u görünce şoka girip öleceğini sanarak korktum ve hemen onu telkin etmeye başladım.Bayern son anda kaybettiği şampiyonlar ligi şampiyonluğuna iki sezon sonra Valencia’yı yenerek kavuşurken futbol severler bu tarz bir finali izlemek için altı sezon beklemek zorunda kalır. 2005 yılında İstanbul’da oynanan Milan ,Liverpool finali son dakikada olmasada 3-0’lık Milan galibiyeti ile biten bir ilk devre sonunda Liverpool’un 3-3’e getirerek finalinde mutlu sona ulaştığı gecedir.İlk devreyi Maldini ve Crespo(2) ile 3 gol bularak kapatan Milan ikinci devre için sevinç çığlıkları ile girdiği soyunma odasından çıktığında olacaklardan habersizdir.Devre arası tribünlerde hakimiyeti eline alan yıkılmış Liverpool taraftarı klasikleşen ‘’You Will Never Walk Alone ‘’ tezahuratı ile kederlenip bayraklarını sallamakta ,İtalyan taraftarlar ise şaşkın gözlerle onları izlemekteydi.Liverpool’lu oyuncular ikinci devre sahaya çıkarken tribünlerde vazgeçmeyen taraftarı'nın beklentilerine karşılık verecek kadar hırslı bir havada maça tekrar başlarken sahada hakimiyetlerini hissettirdiler.,Gerreard,Smicer ve Xabi Alonso ile son yarım saate girilirken skoru dengelemeyi başardılar. Milan adına olmazların bir gecede aynı maç içinde gerçekleştiği unutulmaz final’de Shevchenko’nun kale çizgisinden tamamladığı topun Dudek tarafından insan üstü bir çaba ile kornere tokatlandığı sahne ise unutulmaz kaleci kurtarışları arasında gösterilebilir. 14 Mayıs 2006 .Denizli Atatürk stadı. Ev sahibi Denizlispor ligin son maçında Malatya spor ile ligten düşecek son takım olmamak adına yarışırken ,konuk ettiği Fenerbahçe ise 80 puan ile geldiği deplasmanda kazanarak ligi şampiyon bitirmek için sahada. Mücadele olanca hızla devam ederken Fenerbahçe gelmeyen golün etkisi ile baskıyı artırmakta.İki devrede maç başlarken atılan konfeti ve tribün hareketlenmeleri neticesinde diğer maçlar sona ermesine karşın mücadele’nin bitimine 16 dakika kalmış ,Denizlispor adına sahada çıkacak sonucun önemi kalmaksızın lig mutlu sonla bitmiş,Fenerbahçe adına ise gelmeyen gol ile sıkıntı tavan yapmıştır.Şampiyonluğun diğer taliplisi Galatasaray ise Kayseri spor’a karşı 3-0 galip gelmiş tüm stat Denizli Atatürk stadında oynanan maçın son düdüğüne kulak kabartmış durumdadır. 1-1 ‘lik skor ile sona eren maçta Fenerbahçe ,Anelka ,Appiah, gibi isimler ile yaklaştığı galibiyet golünü tüm çabasına karşın aradığı gole kavuşamaz ve beraberlik sonrası 81 puan’da kalırken Galatasaray 83 puan’a ulaşarak Türkiye futbol lig tarihinde ilk kez son haftaya lider giren bir takımın şampiyonluğu kaybetmesi ile tarihe geçen sezonu mutlu sonla kapatmıştır..
Futbol milyonları peşinden sürükleyen heyecanın üst seviyede yaşandığı bir çok spor dalına göre güçlü olanın zayıf olarak görülen tarafa kaybetme ihtimalinin tavan yaptığı beyinde tasarlananların ayaklar vasıtası ile sergilendiği kimine göre hayatın ta kendisi , kimine göre hayatı anlamlı kılan öğelerden bir tanesi. Futbol 90 dakika gibi uzun bir sürede izleyen ve oynayanların yüksek efor sergilediği, yüksek heyecanın ,adrenali bolca salgılaması ile oyunun her anında oyunun seyrini belirleyen bileşenlerin herhangi bir parçasında sayılamayacak kadar değişikliğe sebep olacak bir oyun.Değişikliği getirilebilecek etmenler arasında sıralama kabaca yapmak gerekirse ,oyunun temel taşı insan olunca günlük ,hatta anlık performans ,psikoloji ,saha ve zemin şartları ilk önde sayılabilecek olgulardır.Futbol geçmişten zafer kazanmak ile zafere atılacak son adıma kadar gelmişken sizin kaçırdığınız zaferi kutlayanları çaresiz gözlerle izlediğiniz bir çok dramatik tablo barındırmaktadır. Kimse bu anlarda kaybeden tarafta olmayı düşlemez ama futbolu en popüler takım sporu yapanda belki içinde hayatın özüne dair bir çok olguyu bolca barındırması ve yaşanan bu dramatik anlardır. Şimdi bu dramatik anların kahramanlarını hatırlayalım… 
La Coruna Deportivo . Birçok Türk futbolsever için Riazor tribünlerinde devamlı suretle dalgalandırılan Türk bayrakları ile sempati listesinin üst sıralarını süsleyen bir takımdır. La Coruna taraftarının Riazor’a Türk bayrağı asması olayı il ilgili hikaye ise Barbaros Hayrettin Paşa Akdeniz’e hükmettiği sıralarda İspanya sahillerine kadar ulaşmış. Galicia bölgesinin yiğitlikle ünlü gençleri de Barbaros’a büyük destek vermişler. Bu iş birliği komşu kent Vigo’da çok tepkiyle karşılaşmış ve La Coruna’lılara ‘Türkler’ demeye başlamışlar. La Coruna’lılar bu benzetmeyi benimseyerek olayı bugünlere taşımışlar. 1993-94 sezonunda Deportivo şampiyonluk yarışında Barcelona ile olan kıyasıya şampiyonluk mücadelesinde La Liga’nın son haftasına lider girmiştir.1990-91 sezonunda ikinci lig’ten yükseldiği La Liga’da Arsenio İglesias idaresinde kısa sürede önemli ivme yakalayan Los Turcos 94 yılı'nın 14 Mayıs akşamı tarihi anlarından birini yaşamaya hazırlanan Riazor’da konuk ettiği Valencia karşısında şampiyonluk için kazanmak zorundadır. LaLiga’da o dönem uygulanan 2 puanlı sistem uyarınca 55 puan + 36 averaj ile son haftaya 54 puan + 46 averajlı Romario,Stoickov,Koeman,Zubizaretta Barcelona önünde lider giren Deportivo , üstün çaba göstermesine karşın gol bulamadığı sırada Nou Camp’ta Sevilla’nın 2-1 önde olduğu haberleri ile daha aşka gelmiş atacağı tek gol ile Camp Nou’ya kulak kabartmaktan kurtarmak için tempoyu yükseltmeye başlamıştı.Valencia iddia taşımamasına karşın mücadelesinde ödün vermezken Barca’nın Romario ile beraberliği bulduğu haberleri kabus gibi çökmeye başlar Riazor’a .Bu durum dahi şampiyonluğa yetsede tribünler sahadaki oyunculara inanç aşılamaktadır.Barca sahasında son dakikalarda yağmur olup maçı 5-2’ye taşırken Deportivo baskısı Valencia kalesini düşürmek üzeredir.Dakikalar 86’yı gösterirken kazanılan penaltı ile beklenen gol fırsatı Los Turcos’un avuçlarına gelmiştir.Deportivo’da penaltıları kullanan Donato sakatlık sebebiyle saha dışında olunca gözler Brezilya’lı oyuncu Bebeto’ya döner lakin Bebeto milli takım arkadaşı Romario’nun Barcelona adına yaptığını yapmaktan kaçar ve penaltı için topun arkasına ikinci lig günlerinden beri mavi beyazlı formayı taşıyan Sırp defans oyuncusu Miroslav Djukic gelir . Djukic , Riazor tribünlerinin soluksuz izlediği penaltıyı kaleciye eslim ettiğinde kalan dakikalar adına umudunyerini yıkım alırken Nou Camp alışa geldik kutlamalardan birine daha ev sahipliği yapmaya başlamıştır.Maç sonu yaşanan yıkıma karşın tribünlerden inen taraftarın Djukiç’i teselli etmesi ayrı bir yazı konusudur.
Barcelona son dakika gelen şampiyonluklar konusunda şüphesiz şanslı bir takım Deportivo hadisesinden önce .91- 92 sezonunda kazanılan şampiyonluk bunu göstermekte.Real Madrid, La Liga’nın son haftasına ezeli rakibi Barcelona’nın 1 puan önünde ve rakip Jorge Valdano yönetiminde ununu eleyip eleğini duvara asmış olan Tenerife .Real Madrid deplasmandaki maça fırtına gibi başlarken Hagi’nin şahane frikik golü ve asisti ile 2-0 öne geçmesine karşın Arjantin’li Redondo liderliğinde şaha kalkan Tenerife mücadeleyi 3-2 kazanarak Cruyff’un Barcelona’sı için mucizeyi gerçekleştirirken diğer Hollanada’lı Leo Beenhaker için Real kariyeri’nin sonu olan maç ,Madrid taraftarı için ezeli rakibe kaybedilen şampiyonluğun yıkımı kelimelerin kifayetsiz kaldığı hüzünler barındırmaktadır.Ünlü eski çağ düşünürü Herakleitos’un her şeyin değiştiğini ve aynı olmayacağını anlatmak için söylediği ‘’Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz ‘’ sözüne inat Real Madrid’in Tenerife laneti 92-93 sezonunda yine son haftaya denk gelen maçta bu sefer 2-0’lık skor ile devam ederken, Real ,çareyi Valdano ve Redondo’yu tranfer etmekte bulurken Valdano beklenilen başarıları kazanamzken Redondo iyi başladığı Real kariyerine daha sonra Milan ile devam ederek futbol tarihinin unutulmaz oyuncuları arasında yer almayı başarmıştır.Barcelona taraftarı için Kanarya adalarının büyük parçalarından biri olan Tenerife fahri hemşehri ilan edilirken Real için La Liga’da son görmek isteycekleri takım olan hüviyeti kazanmıştır.
26 Mayıs 1999 .Nou Camp stadı .şampiyonlar ligi finalinde Bayern Münih ile Manchester United karşılaşıyor.Alman ekibi aynı gruptan ve önünde lider olarak çıktığı Manu karşısında henüz maçın başında Mario Basler'in golü ile öne geçiyor .Oyunun hakimiyetini elinde bulunduran Bayern ikinci yari Mehmet Scholl ve Jancker ile skoru artırma şansı yakalarken direklere takılıyordu. maçın sonlarına girerken sahada oynanan oyun ve skor kupanın Bayern'e doğru hızla ilerlediğini gösterirken , kupa seronomisi hazırlıkları için Lacivert - Kırmızı konfetileri yapılırken tören sırasında gökyüzüne salınmak için hazırlanıyordu.Maçın genelinde rakibine diş geçiremeyen M.United , 90. dakika’da oluşan karambolde Tedy Sheringham ile skoru eşitler.Maç uzatmaya gideceği düşüncesi akıllara yerleşirken bu sefer Solkajer’in golü kupa’nın son dakika içinde adresini değiştirdiğinde tarih futbol sahalarının en dramatik finallerinden birine tanıklık etmektedir. Kaybedilen trajik finali en iyi Oliver Kah'ın su sözleri özetler .''Hayatım boyu unutamayacağım bir final ve yaşadığım en berbat geceydi .Kupa İngilizlerin ellerinde göğe yükselirken hala şok içindeydik. Yaşanan yıkım o denli büyüktü ki bir ana ağlama krizine giren Samuel Kuffor'u görünce şoka girip öleceğini sanarak korktum ve hemen onu telkin etmeye başladım.Bayern son anda kaybettiği şampiyonlar ligi şampiyonluğuna iki sezon sonra Valencia’yı yenerek kavuşurken futbol severler bu tarz bir finali izlemek için altı sezon beklemek zorunda kalır.
2005 yılında İstanbul’da oynanan Milan ,Liverpool finali son dakikada olmasada 3-0’lık Milan galibiyeti ile biten bir ilk devre sonunda Liverpool’un 3-3’e getirerek finalinde mutlu sona ulaştığı gecedir.İlk devreyi Maldini ve Crespo(2) ile 3 gol bularak kapatan Milan ikinci devre için sevinç çığlıkları ile girdiği soyunma odasından çıktığında olacaklardan habersizdir.Devre arası tribünlerde hakimiyeti eline alan yıkılmış Liverpool taraftarı klasikleşen ‘’You Will Never Walk Alone ‘’ tezahuratı ile kederlenip bayraklarını sallamakta ,İtalyan taraftarlar ise şaşkın gözlerle onları izlemekteydi.Liverpool’lu oyuncular ikinci devre sahaya çıkarken tribünlerde vazgeçmeyen taraftarı'nın beklentilerine karşılık verecek kadar hırslı bir havada maça tekrar başlarken sahada hakimiyetlerini hissettirdiler.,Gerreard,Smicer ve Xabi Alonso ile son yarım saate girilirken skoru dengelemeyi başardılar. Milan adına olmazların bir gecede aynı maç içinde gerçekleştiği unutulmaz final’de Shevchenko’nun kale çizgisinden tamamladığı topun Dudek tarafından insan üstü bir çaba ile kornere tokatlandığı sahne ise unutulmaz kaleci kurtarışları arasında gösterilebilir.
14 Mayıs 2006 .Denizli Atatürk stadı. Ev sahibi Denizlispor ligin son maçında Malatya spor ile ligten düşecek son takım olmamak adına yarışırken ,konuk ettiği Fenerbahçe ise 80 puan ile geldiği deplasmanda kazanarak ligi şampiyon bitirmek için sahada. Mücadele olanca hızla devam ederken Fenerbahçe gelmeyen golün etkisi ile baskıyı artırmakta.İki devrede maç başlarken atılan konfeti ve tribün hareketlenmeleri neticesinde diğer maçlar sona ermesine karşın mücadele’nin bitimine 16 dakika kalmış ,Denizlispor adına sahada çıkacak sonucun önemi kalmaksızın lig mutlu sonla bitmiş,Fenerbahçe adına ise gelmeyen gol ile sıkıntı tavan yapmıştır.Şampiyonluğun diğer taliplisi Galatasaray ise Kayseri spor’a karşı 3-0 galip gelmiş tüm stat Denizli Atatürk stadında oynanan maçın son düdüğüne kulak kabartmış durumdadır. 1-1 ‘lik skor ile sona eren maçta Fenerbahçe ,Anelka ,Appiah, gibi isimler ile yaklaştığı galibiyet golünü tüm çabasına karşın aradığı gole kavuşamaz ve beraberlik sonrası 81 puan’da kalırken Galatasaray 83 puan’a ulaşarak Türkiye futbol lig tarihinde ilk kez son haftaya lider giren bir takımın şampiyonluğu kaybetmesi ile tarihe geçen sezonu mutlu sonla kapatmıştır..
Yorumlar