Dünya kupası grup maçlarında ilk raund sona erdi . İlk maçların ardından kupanın favorileri arasında ismi zikredilen takımlardan Almanya ve Hollanda saha içi performansları ile gruplar sonrası için ümit telkin eden performans gösteren takımlar olarak ön plana çıktılar. Ballack gibi bir maestrosunu kupa öncesi kaybeden Almanya Dünya Kupaları tarihindeki en genç milli takım kadrosu ile mücadele ettiği 2010 G.Afrika'da Mesut Özil , Müller ve Cacau'nun sivrilen performansı Podolski ve Klose gibi iki usta ile destekleyince Avustralya karşısında kupanın en farklı galibiyeti ile birlikte en gollü maçını sahnelediler. Almanya adına ilk maçta tutuk kalan Sweinstger , Lahm gibi isimlerin vites yükseltmesi ile gelecek maçlar çok daha parlak geçmeye aday.
2008 Avrupa şampiyonasının başlangıcında sergilediği performans ile futbol resitali veren Hollanda grup maçlarında tüm maçlarını kazanarak 2010 bileti alırken 2008'deki bireysel hazların içinde kaybolan takım oyunu felsefesini toparlamış ve tam bir kupa takımı yapısına brünmüş. Yıllardır total futbol tanımlaması ile yeşil zeminde tadına doyulmaz gösteri setrgileyen lakin sonuç alamayan Hollanda'nı9n bu değişimi portakalları kupa öncesine göre çok daha iddialı bir takım olarak önümüze koymakta. Hollanda'nın yaşadığı bu değişime Robben etkisini koyduğumuzda çeyrek finalde olası bir Brezilya eşleşmesi görünen Hollanda bu eşiği rahat ve sorunsuz aşarak 1974 yılında sahne alan Fifa Dünya kupasının ilk iki finalini kaybeden takım seviyesinden şampiyon seviyesine sıçrayabilir. Hollanda ve kupa şampiyonluğu için futbol performansının yanında istatiksel verilerde adres olarak portakalları göstermekte. 1974 yılından bu yana oynanan Dünya kupalarının finalist ve kazanan açılımlarında geride kalan 9 şampiyonada 6 farklı takımın zirveyi paylaştığını görüyoruz. Bu 6 takım 5 kez final oynayıp 2 şampiyonluk kazanan Almanya ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan Brezilya ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan Arjantin ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan İtalya, 2 kez final oynayıp 1 kez kazanan Fransa ve oynadığı 2 finale karşın kazanma sevinci yaşayamayan Hollanda 1970 Jules Rimet'in ebedi sahibi olana Brezilya sonrası 1974 yılında sahne alna Fifa Dünya kupasının ekseninde en fazla gezinen takımlar olarak ön plandalar.Hollanda makus talihini kırmak adına en iyi kadrolarından birine ve form yapısına sahip ilk maçlar sonrası olası bir Brezilya - ispanya ikinci tur eşleşmesinin de Hollanda adına yaratacağı avantaj ile gerisini izleyip göreceğiz.2010 G.Afrika kupa şampiyonluğu için son 2 yıllık performansı ile oldukça dikkat çeken bir takım olan İspanya'yı adaylar arasına yerleştirirken dün şok bir mağlubiyet ile kupaya başlayan İspanyollar 98 Dünya kupasına öncesindeki Fransa olmaya adaylar.
Messi ,Tevez , Higuain , Milito , Aguero gibi klas hücüm oyuncularının yer aldığı kadro ve Diego'nun yönetimi ile en merak edilen takım hüviyetinde olan Arjantin hızlı giriş yaptığı Nijerya karşısında son yarım saatin başlaması ile birlikte hızla düşen oyun performansı sonrası yaşadığı sıkıntılı anlarla soru işaretleri barındıran bir takım olarak görülmeye başlandı. Arjantin meziyetli ayaklar konusunda rakiplerinin oldukça önünde olmasına rağmen Maradona'nın hücümcular ve müdafacılar tarzında iki parçalı görüntü sergileyen takımında Mascherano tek başına ileri üçlünün Sanuel , Heinze , de Michelis gibi ağır oyunculardan oluşan Arjantin müdafası üzerinde yarattığı ekstra baskıyı kırma noktası olmak yönünde yalnız ve yetersiz göründü. İnter forması ile parlak bir sezon geçiren Zanetti ve Cambiaso'yu kupa kadrosunun dışında unutan Maradona'nın bu seçimi çeyrek finale doğru olan süreçte Mascherano'nun olaganüstü patlama yapamaması durumunda oldukça sıkıntılı bir döneme kapı açmaya aday.
Kupa öncesi Ronaldinho , Pato , Diego , Adriano gibi isimleri kadro dışı bırakarak gelen Dunga'nın Brezilyası ilk maçında K.Kore karşısında alışılageldik Brezilya yapısının aksine defans temelli oyun yapısı ile soru işaretleri yaratsa da grup aşamasını sorunsuz geçmeye yakınlar. Dün akşam İspanya'nın mağlubiyeti sonrası çapraz eşleşmede ikinci turda İspanya ile eşleşme olasılıkları Brezilya adına yaşanacak en kötü senaryo olarak ön plana çıkmakta.Oyun hakimiyetini her rakip karşısında ele geçirme vasfına sahip ve rakibini mecburi defans yapmaya iten İspanya ile sambacılar arasında yaşanacak olası bir ikinci tur eşleşmesi Brezilya için 2010 macerasının kısa , Dunga'nın milli takım hocalık kariyerininde bitim noktası olur.
Dünya kupası grup maçlarında ilk raund sona erdi . İlk maçların ardından kupanın favorileri arasında ismi zikredilen takımlardan Almanya ve Hollanda saha içi performansları ile gruplar sonrası için ümit telkin eden performans gösteren takımlar olarak ön plana çıktılar. Ballack gibi bir maestrosunu kupa öncesi kaybeden Almanya Dünya Kupaları tarihindeki en genç milli takım kadrosu ile mücadele ettiği 2010 G.Afrika'da Mesut Özil , Müller ve Cacau'nun sivrilen performansı Podolski ve Klose gibi iki usta ile destekleyince Avustralya karşısında kupanın en farklı galibiyeti ile birlikte en gollü maçını sahnelediler. Almanya adına ilk maçta tutuk kalan Sweinstger , Lahm gibi isimlerin vites yükseltmesi ile gelecek maçlar çok daha parlak geçmeye aday. 
2008 Avrupa şampiyonasının başlangıcında sergilediği performans ile futbol resitali veren Hollanda grup maçlarında tüm maçlarını kazanarak 2010 bileti alırken 2008'deki bireysel hazların içinde kaybolan takım oyunu felsefesini toparlamış ve tam bir kupa takımı yapısına brünmüş. Yıllardır total futbol tanımlaması ile yeşil zeminde tadına doyulmaz gösteri setrgileyen lakin sonuç alamayan Hollanda'nı9n bu değişimi portakalları kupa öncesine göre çok daha iddialı bir takım olarak önümüze koymakta. Hollanda'nın yaşadığı bu değişime Robben etkisini koyduğumuzda çeyrek finalde olası bir Brezilya eşleşmesi görünen Hollanda bu eşiği rahat ve sorunsuz aşarak 1974 yılında sahne alan Fifa Dünya kupasının ilk iki finalini kaybeden takım seviyesinden şampiyon seviyesine sıçrayabilir. Hollanda ve kupa şampiyonluğu için futbol performansının yanında istatiksel verilerde adres olarak portakalları göstermekte. 1974 yılından bu yana oynanan Dünya kupalarının finalist ve kazanan açılımlarında geride kalan 9 şampiyonada 6 farklı takımın zirveyi paylaştığını görüyoruz. Bu 6 takım 5 kez final oynayıp 2 şampiyonluk kazanan Almanya ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan Brezilya ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan Arjantin ,3 kez final oynayıp 2 kez kazanan İtalya, 2 kez final oynayıp 1 kez kazanan Fransa ve oynadığı 2 finale karşın kazanma sevinci yaşayamayan Hollanda 1970 Jules Rimet'in ebedi sahibi olana Brezilya sonrası 1974 yılında sahne alna Fifa Dünya kupasının ekseninde en fazla gezinen takımlar olarak ön plandalar.Hollanda makus talihini kırmak adına en iyi kadrolarından birine ve form yapısına sahip ilk maçlar sonrası olası bir Brezilya - ispanya ikinci tur eşleşmesinin de Hollanda adına yaratacağı avantaj ile gerisini izleyip göreceğiz.2010 G.Afrika kupa şampiyonluğu için son 2 yıllık performansı ile oldukça dikkat çeken bir takım olan İspanya'yı adaylar arasına yerleştirirken dün şok bir mağlubiyet ile kupaya başlayan İspanyollar 98 Dünya kupasına öncesindeki Fransa olmaya adaylar. 
Messi ,Tevez , Higuain , Milito , Aguero gibi klas hücüm oyuncularının yer aldığı kadro ve Diego'nun yönetimi ile en merak edilen takım hüviyetinde olan Arjantin hızlı giriş yaptığı Nijerya karşısında son yarım saatin başlaması ile birlikte hızla düşen oyun performansı sonrası yaşadığı sıkıntılı anlarla soru işaretleri barındıran bir takım olarak görülmeye başlandı. Arjantin meziyetli ayaklar konusunda rakiplerinin oldukça önünde olmasına rağmen Maradona'nın hücümcular ve müdafacılar tarzında iki parçalı görüntü sergileyen takımında Mascherano tek başına ileri üçlünün Sanuel , Heinze , de Michelis gibi ağır oyunculardan oluşan Arjantin müdafası üzerinde yarattığı ekstra baskıyı kırma noktası olmak yönünde yalnız ve yetersiz göründü. İnter forması ile parlak bir sezon geçiren Zanetti ve Cambiaso'yu kupa kadrosunun dışında unutan Maradona'nın bu seçimi çeyrek finale doğru olan süreçte Mascherano'nun olaganüstü patlama yapamaması durumunda oldukça sıkıntılı bir döneme kapı açmaya aday. 
Kupa öncesi Ronaldinho , Pato , Diego , Adriano gibi isimleri kadro dışı bırakarak gelen Dunga'nın Brezilyası ilk maçında K.Kore karşısında alışılageldik Brezilya yapısının aksine defans temelli oyun yapısı ile soru işaretleri yaratsa da grup aşamasını sorunsuz geçmeye yakınlar. Dün akşam İspanya'nın mağlubiyeti sonrası çapraz eşleşmede ikinci turda İspanya ile eşleşme olasılıkları Brezilya adına yaşanacak en kötü senaryo olarak ön plana çıkmakta.Oyun hakimiyetini her rakip karşısında ele geçirme vasfına sahip ve rakibini mecburi defans yapmaya iten İspanya ile sambacılar arasında yaşanacak olası bir ikinci tur eşleşmesi Brezilya için 2010 macerasının kısa , Dunga'nın milli takım hocalık kariyerininde bitim noktası olur.
Yorumlar