Danimarka milli takımı'nın 1992 Avrupa Şampiyonluğuna uzanduığı mucize turnuvada abisinin yokluğunda takımın liderliğini üstlenmesi ive yönetmesi ile ön plana çıkan Brian Laudrup süratli ve teknik oyun yapısı ile turnuva sonrası o zamanlar futbol sanatçılarının buluşma arenası olan Serie A'nın menekşe renkli takımından gelen teklife kayıtsız kalamadı. Brian ve Floransalılar menekşe kokulu zafer rüyaları ve hayalleri ile girdikleri sezonda Serie b'ye düşüünce tribün grupları ile Danimarkalı yıldız arasında sürtüşmelerin baş gösterdiği kısa bir sürecin ardından Milan takımından gelen teklifi le Brian İtalya liginde üst düzey oyunun içinde kendini kabulendirmek için çok daha parlak bir şans yakalamıştı. Brina için Milono günleri yeşil sahadan ziyade San Siro'nun tribünlerinde geçmişti. 1992 yılında Avrupa Şampiyonası ile esen rüzgar çizmede durulmuştu. Brian için değişiklik vaktiydi ve Brian iskoç devi Rangers'ın teklifini kabul ederek yeniden doğacağı ve efsaneleşeceği klübe adım attı. Rangers forması ile üst üste kazanılan şampiyonluklarda başrole çıkan ve hali hazırda klüp tarihinin en önemli yabancı oyuncusu olarak görülen Brian için ada'nın kuzayinde yakalanan bu ivme Londra aslanı Chelsea'nin Brian'a olan ilgisini doğurdu. Brian tek sezonluk Londra deneyimi'nin ardından ülkesine döndü. Klüp kariyerinde Bayern Münih yıllarında efsane Beckanbauer ile atışması ve parlak Rangers günleri dışında genelde arka planda kalmasına karşın Danimarka milli takımı forması ile devleşen Brian'ın 92 şampiyonluğu dışında 98 Dünya kupasında çeyrek final oynayan takımın önemli ismi olmayı başardı. Brondby ile başlayan kariyerinde ezeli rakip Kopenhag ile ülkeye dönüş yapınca sıkıntılı bir dönem geçiren lakin Kopenhag ile Danimarka şampiyonluğu kazandıktan sonra Hollanda devi Ajax'a geçen Brian başarılı geçen ilk sezonun ardından ikinci yılında yaşadığı diz sakatlığı sonrası kariyerine son noktayı koydu. Brian Laudrup futbol kariyerinde yaşadığı onca iniş çıkışa ve Micheal Laudrup gibi Düğnya futbol tarihinin unutulmaz oyuncuları arasına ismini yazdırmış çok daha parlak kariyere sahip bir abisinin olmasıonın verdiği dezavantaja karşın her daim saygılı ile anılan bir oyuncu olmayı başardı. Brian için şimdi yenmesi gereken bir hastalık var. Brian lenf kanserine yakalandığını ve teşhisin erken konulması sayesinde mücadele için çok daha güçlü olduğunu açıkladı.Danimarka milli takımı'nın 1992 Avrupa Şampiyonluğuna uzanduığı mucize turnuvada abisinin yokluğunda takımın liderliğini üstlenmesi ive yönetmesi ile ön plana çıkan Brian Laudrup süratli ve teknik oyun yapısı ile turnuva sonrası o zamanlar futbol sanatçılarının buluşma arenası olan Serie A'nın menekşe renkli takımından gelen teklife kayıtsız kalamadı. Brian ve Floransalılar menekşe kokulu zafer rüyaları ve hayalleri ile girdikleri sezonda Serie b'ye düşüünce tribün grupları ile Danimarkalı yıldız arasında sürtüşmelerin baş gösterdiği kısa bir sürecin ardından Milan takımından gelen teklifi le Brian İtalya liginde üst düzey oyunun içinde kendini kabulendirmek için çok daha parlak bir şans yakalamıştı. Brina için Milono günleri yeşil sahadan ziyade San Siro'nun tribünlerinde geçmişti. 1992 yılında Avrupa Şampiyonası ile esen rüzgar çizmede durulmuştu. Brian için değişiklik vaktiydi ve Brian iskoç devi Rangers'ın teklifini kabul ederek yeniden doğacağı ve efsaneleşeceği klübe adım attı. Rangers forması ile üst üste kazanılan şampiyonluklarda başrole çıkan ve hali hazırda klüp tarihinin en önemli yabancı oyuncusu olarak görülen Brian için ada'nın kuzayinde yakalanan bu ivme Londra aslanı Chelsea'nin Brian'a olan ilgisini doğurdu. Brian tek sezonluk Londra deneyimi'nin ardından ülkesine döndü. Klüp kariyerinde Bayern Münih yıllarında efsane Beckanbauer ile atışması ve parlak Rangers günleri dışında genelde arka planda kalmasına karşın Danimarka milli takımı forması ile devleşen Brian'ın 92 şampiyonluğu dışında 98 Dünya kupasında çeyrek final oynayan takımın önemli ismi olmayı başardı. Brondby ile başlayan kariyerinde ezeli rakip Kopenhag ile ülkeye dönüş yapınca sıkıntılı bir dönem geçiren lakin Kopenhag ile Danimarka şampiyonluğu kazandıktan sonra Hollanda devi Ajax'a geçen Brian başarılı geçen ilk sezonun ardından ikinci yılında yaşadığı diz sakatlığı sonrası kariyerine son noktayı koydu. Brian Laudrup futbol kariyerinde yaşadığı onca iniş çıkışa ve Micheal Laudrup gibi Düğnya futbol tarihinin unutulmaz oyuncuları arasına ismini yazdırmış çok daha parlak kariyere sahip bir abisinin olmasıonın verdiği dezavantaja karşın her daim saygılı ile anılan bir oyuncu olmayı başardı. Brian için şimdi yenmesi gereken bir hastalık var. Brian lenf kanserine yakalandığını ve teşhisin erken konulması sayesinde mücadele için çok daha güçlü olduğunu açıkladı.
Yorumlar