Özkaynak temeline dayanan futbol yapısı ile bir döneme damga vuran Beşiktaş, Süleyman Seba döneminin sona ermesinin ardından yaşanan kabuk değişiminin sonunda kendi içinde , kültürünü ve ruhunu özümseyerek as takıma çıkan 'Beşiktaşlı Yıldızlar' yerine devamlı alan ve öğüten anlayış ile ezeli rakipleri ile 80 - 94 arasında kapattığı farkın yeniden açılmasına engel olamaz duruma geldi. Beşiktaş artık o bildiğimiz Beşiktaş değil ve olmasıda yakın gelecekte muhtemel değil. Sürekli oyuncu alan yapının doruğa çıktığı Demirören döneminde harcanan ekonomik gücün kazanılan başarı ile ters orantılı ilerlemesi bu sezon başında her gördüğünü alan takımdan büyük isimli oyuncu alma yapısına dönüşmüş ve taraftar bu kez az ama öz transferden şikayetçi değildi.ekonomik kaynaklarını yıllardır düzensiz kullanan Beşiktaş ve başkanlığı süresinde tribün tepkilerine en fazla maruz kalan isim olan Yıldırım Demirören için bu sezon önemli bir kırılma noktasıdır. Bu sezonbaşıo yapılan transferler ile yaratılan ortam geçmiş dönemlerdeki başarısınlıkların üzerine sünger çekme konusunda başarı sağlamakla birlikte şampiyonluk ve dolayısı ile şampiyonlar liginden uzak bitirirlecek sezonun sonu 2011-12 sezonunda çok daha karanlık günler yaşayacak bir Beşiktaş ve başkanlıktan uzaklaşacak bir Demirören ile sonuçlanacaktır.Bu sezon başı yapılan transferler ile enjekte edilen beklenti Telekom Arena Rüzgarı ismi ile Galatasaray'da vizyona girmişti. Beşiktaş ve Bursaspor'un şampiyonlukları ile tamamlanan iki sezonda kaybedilen şampiyonalar ligi şansı sonrası bu sezon başı para eden oyuncuların satışı ile son bulan kederli bir film olarak Adanan Polat imzası ile tamamlandı. Galatasaray'ın kayıpla tamamlanması muhtemel bu sezonun ardından ekonomik ve vizyon olarak aldığı darbeler sonrası yeniden Fenerbahçe ,Beşiktaş ve yükselen değer konumundaki Bursaspor ile Trabzonspor'un arasına girmesi kolay olmayacak. Bursaspor ve Trabzonspor merkezli yükseliş trendindeki takımların oluşturacağı zirve mücadelesinde asgari 10 yıllık bir dönem uzaktan izlyen figüran olmaması adına Beşiktaş için yarışçı takım kimliğinin devamı açısından önemli kırılma noktasıdır. Bu filmin Demirören imzası ile vizyon girip girmeyeceği Schuster'in lig yapısını algılaması , sezonun düzgün planlanması ,rakiplerin analizi ve en önemlisi elindeki kadroyu nasıl yönettiği ile doğru orantılı. Schuster önündeki Rijkaard örneğinden çıkaracağı sonuçların yansıması olacaktır.
Yorumlar