Beşiktaş 4-5 haftadır sakatlık kabusu ile üzerine sinen kaotik ve puslu havanın ağırlığı altında süregelen çırpınışlarına son noktayı dün gece Dragao stadında al , oynat , parlat , sat ve kazan ilkesi ile Avrupa futbolunda son 25- 30 yıllık süreçte en başarılı baş altı takımlardan biri olma konusunda haklı bir üne sahip Porto karşısında koydu. İstanbul'daki mağlubiyetn ardından Porto deplasmanında sakatların geri dönüş yoluna girmesine ve teker teker kadroya dahil omasına karşın taraftarın gönlündeki umut güneşi doğmamıştı. Porto'nun hafta sonu oynayacağı Benfica derbisi nedeni ile as kadroyu dinlendireceği söylemi bile umut güneşinin önündeki kara bulutları dağıtma konusunda kifayetsiz kalmıştı. Porto'nun Rodriguez, Falcao , Belluschi ve Hulk'tan oluşan kare asının yeşil çimlerde gördüğümüzde maç öncesi anlatılanların masaldan öte anlam taşımadığını idark etmiştik. Beşiktaş maçın ilk bölümünde İstanbul'a nazaran çok daha dirayetli ve oyunu tutan görüntüde olmasına rağmen özellikle Tabata'nın fiziksel gayretini ayaklarından beceri olarak şekillendirememesi , Bobo'nun kaleye uzak bölgede sürat yoksunu yapsı ile hücüm gücünü oluşturamaması ve maestro Guti'nin geriden oyun kurma konusunda maharetli ayak eksikliği yaşayan takımın bu açığını giderme adına asıl iş yapacağı rakip kale alanı önü yerien Toraman ve Ersan Gülüm'ün hemen önünde çakılı kalması karşı kaleye gidişte sıkıntı yaşatıyordu. Devre arasına yaklaşmaya başladıkça ve takımın direncine tanıklık ettikçe Schuster'in soyunma odasında sorunu çzöme husunda stratejik bir hamle yapması beklentileri ve maçın kalanı için umut ışıkları yükselmeye başlamıştı ki Beşiktaş defansında Toraman'ın Falcao'nun yalancı koşusu karşısında otobüs durağına tezgah açmış satıcı edası ile hamlesiz ve dikili duruşu ile başlayan sıkıntı yeşil kazaklı kabus Hakan Arıkan'ın hamle zamanlaması ile dengesini kaybetmiş ve devrilmek üzere olan Falcao'ya bodoslama girişi ile umut yerini öfke ve karamsarlığa devretmişti bile.
Schuster ikinci yarı ile birlikte Tabata'yı soyunma odasında bırakarak Holosko'yu Dragao çimlerine sürmüş ve üzülmez menşei ili pozisyon sonrası Porto'nun etkili ayaklarından Rodriguez'in kırmızı kart görerek oyun dışı kalması sonrası ise karşı kalede skor bulma yolunda çok daha etkili ve tehditkar oynamaya başlamıiştı. Porto'nun sayıca eksik kaldığı bu dönemde Guti'nin rakip sahaya daha çok çıkmasıda Beşiktaş'ın hücümdaki etkinliğinde önemli rol oynadı. la Liga'da fırtınalara estirdiği günlerin ardından büyük beklentiler ile tranfser edilmesine karşın verimlilik noktasında hayal kırıklığı yaratan ,Beşiktaş'ın evladı kontenjanından kah klübede kah yeşil zeminde belki bugün patlar umjutları ile şans verilen ve büyük çoğunluk tarafından umut kesilen ismi buğulu camlara yazılan eski sevgililer arasına dahil olan Nihat'ın kimliğini hatırladığı anlardan birinde kazandırdığı harikulade gol geceyi şenlendirmeye yetiyordu. Nihat'ın golü skora verdiği katkı ile birlikte Nihat adına tribünlerde kaybolan umutu yeniden yeşerten yağmurun ilk damlaları olmaya muktediriyat taşırken , dün gece gol sonrası Nihat'ın gözlerinden yasıyan gök gürlemeleri yağmur yerine bulut geçmesi ise sonuçlanma olasılığı ise ilkindne çok daha büyük bir yıkım olur. Beraberlik sonrası oyuna hükmeden ve galibiyeti kovalamaya başlayan Beşiktaş Toraman'ın atılması sonrası skoru korumaya yönelik oyanmaya başladı. Porto, Beşiktaş'ın kapandığı bölümde kanatlara taşıdığı toplar sonrası sık sık serbest vuruşlar kazanmasına karşın bunlarda etinlik sağlayamadı.Holosko ve Bobo ile direklere takılan Beşiktaş kazanmaya yaklaştığı kadar Ersan Gülüm'üm çizgiden çıkardığı top ve Falcao'nun auttan çevirdiği topta aciz kalan defans hattının günahlarının dengelediği gecede kazanılan berbaerlikle birlikte gruplardan kalifiye olma yolunda dev bir adım atarken mağlubiyet zinciri sonrası gelen iki maçlık yenilmezklik ile güven kazandı.
Beşiktaş 4-5 haftadır sakatlık kabusu ile üzerine sinen kaotik ve puslu havanın ağırlığı altında süregelen çırpınışlarına son noktayı dün gece Dragao stadında al , oynat , parlat , sat ve kazan ilkesi ile Avrupa futbolunda son 25- 30 yıllık süreçte en başarılı baş altı takımlardan biri olma konusunda haklı bir üne sahip Porto karşısında koydu. İstanbul'daki mağlubiyetn ardından Porto deplasmanında sakatların geri dönüş yoluna girmesine ve teker teker kadroya dahil omasına karşın taraftarın gönlündeki umut güneşi doğmamıştı. Porto'nun hafta sonu oynayacağı Benfica derbisi nedeni ile as kadroyu dinlendireceği söylemi bile umut güneşinin önündeki kara bulutları dağıtma konusunda kifayetsiz kalmıştı. Porto'nun Rodriguez, Falcao , Belluschi ve Hulk'tan oluşan kare asının yeşil çimlerde gördüğümüzde maç öncesi anlatılanların masaldan öte anlam taşımadığını idark etmiştik. Beşiktaş maçın ilk bölümünde İstanbul'a nazaran çok daha dirayetli ve oyunu tutan görüntüde olmasına rağmen özellikle Tabata'nın fiziksel gayretini ayaklarından beceri olarak şekillendirememesi , Bobo'nun kaleye uzak bölgede sürat yoksunu yapsı ile hücüm gücünü oluşturamaması ve maestro Guti'nin geriden oyun kurma konusunda maharetli ayak eksikliği yaşayan takımın bu açığını giderme adına asıl iş yapacağı rakip kale alanı önü yerien Toraman ve Ersan Gülüm'ün hemen önünde çakılı kalması karşı kaleye gidişte sıkıntı yaşatıyordu. Devre arasına yaklaşmaya başladıkça ve takımın direncine tanıklık ettikçe Schuster'in soyunma odasında sorunu çzöme husunda stratejik bir hamle yapması beklentileri ve maçın kalanı için umut ışıkları yükselmeye başlamıştı ki Beşiktaş defansında Toraman'ın Falcao'nun yalancı koşusu karşısında otobüs durağına tezgah açmış satıcı edası ile hamlesiz ve dikili duruşu ile başlayan sıkıntı yeşil kazaklı kabus Hakan Arıkan'ın hamle zamanlaması ile dengesini kaybetmiş ve devrilmek üzere olan Falcao'ya bodoslama girişi ile umut yerini öfke ve karamsarlığa devretmişti bile. 
Schuster ikinci yarı ile birlikte Tabata'yı soyunma odasında bırakarak Holosko'yu Dragao çimlerine sürmüş ve üzülmez menşei ili pozisyon sonrası Porto'nun etkili ayaklarından Rodriguez'in kırmızı kart görerek oyun dışı kalması sonrası ise karşı kalede skor bulma yolunda çok daha etkili ve tehditkar oynamaya başlamıiştı. Porto'nun sayıca eksik kaldığı bu dönemde Guti'nin rakip sahaya daha çok çıkmasıda Beşiktaş'ın hücümdaki etkinliğinde önemli rol oynadı. la Liga'da fırtınalara estirdiği günlerin ardından büyük beklentiler ile tranfser edilmesine karşın verimlilik noktasında hayal kırıklığı yaratan ,Beşiktaş'ın evladı kontenjanından kah klübede kah yeşil zeminde belki bugün patlar umjutları ile şans verilen ve büyük çoğunluk tarafından umut kesilen ismi buğulu camlara yazılan eski sevgililer arasına dahil olan Nihat'ın kimliğini hatırladığı anlardan birinde kazandırdığı harikulade gol geceyi şenlendirmeye yetiyordu. Nihat'ın golü skora verdiği katkı ile birlikte Nihat adına tribünlerde kaybolan umutu yeniden yeşerten yağmurun ilk damlaları olmaya muktediriyat taşırken , dün gece gol sonrası Nihat'ın gözlerinden yasıyan gök gürlemeleri yağmur yerine bulut geçmesi ise sonuçlanma olasılığı ise ilkindne çok daha büyük bir yıkım olur. Beraberlik sonrası oyuna hükmeden ve galibiyeti kovalamaya başlayan Beşiktaş Toraman'ın atılması sonrası skoru korumaya yönelik oyanmaya başladı. Porto, Beşiktaş'ın kapandığı bölümde kanatlara taşıdığı toplar sonrası sık sık serbest vuruşlar kazanmasına karşın bunlarda etinlik sağlayamadı.Holosko ve Bobo ile direklere takılan Beşiktaş kazanmaya yaklaştığı kadar Ersan Gülüm'üm çizgiden çıkardığı top ve Falcao'nun auttan çevirdiği topta aciz kalan defans hattının günahlarının dengelediği gecede kazanılan berbaerlikle birlikte gruplardan kalifiye olma yolunda dev bir adım atarken mağlubiyet zinciri sonrası gelen iki maçlık yenilmezklik ile güven kazandı.
Yorumlar