Valencia 6-1 Türk Futbol Anlayışı

Ülke futbolumuz klüpler ve milli takımları düzeyinde dönemsel çıkışlar dışında içine kapanık ve büyük tanımlaması ile şehir takımlarından ayrıştırılan İstanbulluların arasında dönen tekdüzelik içerisinde ismi büyük , getirisi küçük oyuncular ve teknik adamların yarattığı hezeyanlar ile bu hezeyanların medya yolu ile pohpohlanmasından oluşan gürültünün içinde yol almaya devam ediyor. 90'laın ikinci yarısı ile başlayan ve 2002 Dünya Kupasında yarı final ile zirve noktasına ulaşan futbol algımız özellikle bu tarih sonrası anlaşılması zor bir büyüklük iddiası ile plansız ve programsızlın düstür edilmesi sonucu hızla geri gitmekte. Geri gidiş sürecinde oyuncu yetiştirmekten uzak, günlük popülist sevdaların peşinde gezinen klüp idarecileri ve milli takım yapılanmasında görevlendirmeyi geçmiş günlerin hatrına verilen başarı rozetleri olarak gören federasyon , klüp takımlarına ön hazırlık olarak gören eski futbolcu yeni teknik adamların alt yaş gruplarından üst yaş gruplarına oyuncu kadrosu ile birlikte geçmek yerine farklı deryalara yelken açması sonrası klüp takımları gibi kaotik yaşam merkezi olarak klüp ve milli takımın düşüşü de kaçınılmaz son olarak önümüzde duruyordu.Dün gece Mestella'da alınan ağır mağlubiyet ile Bursaspor görselinde Türk futbolunun son durumunu yine ve yeniden önümüze koydu. Klüp takımlarımızın asgari 20 - 50 milyon dolar arası değişen isim hakkı , iddaa ve yayın gelirleri gibi sabit gelirlerine rağmen oyuncu ve tenik ekip maaşlrı ödeyemez yapıya düşmesine sebep olan organizasyonsuzluk ve idaresizlik hallerinin yanlış transfer politikaları ile körüklenerek miadı dolan oyuncular cennetine bürünen yapısının ilk yansımaları olarak Milli takım düzeyinde pas geçilen organizasyonlar akabinde 'Büyük' tanımlaması ile ayrıştıralan takımların başkanların elinde eşyalaşması ve yap boz idare felsefesi ile çöküşünden doğan küçülmelerine ve güç kayıplarına , belediye desteği veyahut cami bilinci bulunan şehirlerinden sivrilen takımların kendi güçlerini korumaları ve İstanbul takımları ile İstanbulluların gerilemesi ile daralan makasın sunduğu imkanları iyi değerlendirerek zirveye ortak olması çoklarınca ligin kalitesinin yükseldiği değerlendirmesine sebeb versede saha sonuçları gerçeği su yüzüne çıkartmakta. Hollanda , Belçika , Portekiz , Romanya hatta Fransa gibi liglerden hemen hemen aynı bütçede bir çok takımın başarı ile mücadele ettiği arenadaki yıkım yönetim yanlışarına son vermeden ve kaynakları düzgün kullanmayı öğrenmeden son bulmak bi yana aratarak devam edecek.Dün gece Bursaspor ile birlikte ülke futbolumuzda bir kez daha diz çöktü.

Yorumlar