Dün Kiev deplasmanında oyunun genelinde aciz ve etkisiz bir oyuna karşın 1 puanın son dakika golü ile kaybedilmesi sonrası kazanmaktan öte ihtimale yer verilemeyecek zor bir maça çıkana Beşiktaş son dönemlerdeki en etkili ve ,istekli oyununu oynadı. Dinamo Kiev karşısında geçen sezon yaşanan farklı mağlubiyetler hafızalarda tazeliğini korurken gecenin sonucuna dair umut ve karamsarlığın sarmaş dolaş kol gezdiği atmosferi dağıtmak ateşli ve yürekten mücadele ile dağıtmak mümkündü. Ernst , Aurelio ve Veli üçlüsü ile kurulan Beşiktaş orta alanı topu tutma ve Kiev orta sahasını çökertme adına başarılı olmaları maçın kilit noktasını oluşturuyordu. Orta üçlünü desteklediği Ouaresma ve Simao dün gece Beşiktaş kariyerlerinin en arzulu maçlarından birini oynarken özellikle Q7'nin ekstra motive olmuş mücadeleci görüntüsü her geçen saniye gecenin sonunda yaşanacak zafer tablosuna dair umutları yeşertmeye yetiyordu. İnönü Stadında sahada bunlar yaşanırken tribünlerde tam bir bütünlük hakimdi. İlk dakikadan itibaren gelen baskı ile Beşiktaş, Almeida ile altıpas içerisinde etkili oldu, çok önemli iki fırsatı değerlendiremedi. Kiev gibi kontratak futbolunu iyi oynayan bir takıma karşı geride pozisyon vermeden gol aramanın zorluğuna rağmen Beşiktaş ilk yarıda bu hususta oldukça başarılı oldu.Oyun genelinde son vuruşlardaki etkisizlik skorun 0-0'dan öteye geçmesine izin vermedi. Tam bir sinir harbi şeklinde geçen son 20 dakikada Beşiktaş defansının soğukkanlılığı Kiev'e pozisyon şansı vermedi. Hele bir uzatma dakikası vardı ki tüm maça bedeldi. Kiev kalecisi Shovkovskiy'nin bile gol aradığı korner atışında bu sefer top Kartal'ı sevdi. Cenk'in ölümüne topa atlayışı , kale içinde yaşanan karambolde Veli ve Ernst'in çizgi önündeki can siperane müdahaleleri Beşiktaş maçlarının olmazsa olmazı adrenaline zirve yaptırırken 3 puanı hanemize yazıyordu. Dün gece İnönü hırs, arzu, azim, mücadele , ter ,inanç ile 3 puan yada bir Uefa galibiyetindne fazlasının kazanıldığı bir maça şahitlik etti. Hoşgeldin Beşiktaş ...
Yorumlar