Fenerbahçe 1-0 Beşiktaş & Emre Kazandı.Biliç kaybetti.





Dün gece saha içi mücadele ve oyun kalitesinden ziyade kaotik olaylar silsilesi ile  uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek tarihi bir derbi izledik. Maç önü puan tablosuna bakıldığında Beşiktaş kazanıp kalan 9 haftalık periyoda Galatasaray ile başa baş girmeyi, Fenerbahçe ise yarışa yeniden ortak olmayı hedefliyordu. Karşılaşma öncesi Fenerbahçe  adına haftalardaki  form kalitesi olmasa dahi  uzun yıllardır  Şükrü Saraçoğlu Stadın'da rakipleri için   zapt edilmesi ve ele geçirilmesi  zor bir kale atmosferi yaratmanın verdiği özgüven favori koltuğuna ev sahibini oturtmaya yetiyordu. Beşiktaş'ın  Slaven Biliç yönetimdeki derbi performansındaki hezimet tablosu çokça dile getirilirken Beşiktaş taraftarları için  derbilere favori  takım apoleti ile girilen  sürede veda 100. yıl sezonu  sonrası başlamıştı. Efsane 100. yıl sezonu sonrası maalesef Beşiktaş ezeli rakipleri karşısında büyük favori olarak hiç bir maça çıkamadığı gibi kırılma maçı kimliği taşıyan hiç bir derbiden de zaferle ayrılan taraf olmamıştı. Bu iki done Fenerbahçe'nin favorilik apoletlerine cila çekerken  Beşiktaş'ın hızlı oynama gücü ve Saracoğlu kalesinin iki burcu'nun kapalı olması  siyah beyaz gönüllere ümit , sarı lacivert tribünlere ise acabalar aşılıyordu. Maç öncesi Fenebahçe'nin Gökhan Gönül'e vedası ,maç içinde yaşanan Emenike depremi , orta alanda klas ayak Meireles'in kasık sakatlığı sonrası ilk yarım saat sonrası saha dışı kalması ve ikinci devre Kuyt'ın sakatlanarak oyundan çıkması ile hamle şansını tüketen Fenerbahçe ile yüz yüze kalan Beşiktaş için  tüm yollara 3 puan'a çıkıyordu. Peki Beşiktaş neden kaybetti ? 




Beşiktaş kazanma yolunda ilk hatayı saha içi, kulübe ve tribünler arasında iç savaş yaşayan Fenerbahçe'nin  savaşına barış gücü olmakla yaptı. Beşiktaşlı oyuncuların ve teknik kadronun Emenike depremi ile yaşanan kaosta  olaylara müdahil olma yerine sessiz kalıp ,izlemesi çok daha akıllıca olurdu. Bu bölümde kazanan Emre Belezoğlu  liderliğindeki Fenerbahçe oldu. Emre bu süreçte takımı iyi toparlayıp Biliç ile girdiği polemik sonrası takım arkadaşları ve tribünleri tekrar kenetledi.Maç öncesi  ilk transfer olduğu süreçten bu yana Beşiktaş kalesinde aldığı bir maçını hatırlamadığımız ,yüzünde devamlı acıların çocuğu ifadesi , sakatlanmaya hazır yapısı ve en önemlisi saha içi  aklımızda kalan tek maçını Trabzonspor forması ile İnter'e karşı oynamış bir kaleciye forma vermek. Tolga geride kalan yaklaşık iki sezonluk dilimde  karakter , adamlık, gibi performans dışı değerlerle ön plana çıkartılarak yetersiz performansı gölgelenen ve birçok Beşiktaşlı için antipatikleşen bir oyuncu.Tolga'nın  genel Beşiktaş performansındaki yetersizlik , mevcut dönemdeki maç eksiği ve hafta içi yaşadığı Bruge faciasına rağmen ilk 11'de sahaya  Slaven Biliç tarafından sürülmesi maça paf takım kalecisi ile başlamaktan çok daha büyük risk. Nitekim klasik olarak Tolga maçı yarıda bıraktı. Beşiktaş'ta oynamak için sadece iyi insan olmak yetmez.Slaven Biliç ,ikinci devre sağa  tarafa Mehmet Topuz'un kanadına  Kerim Frei  takviyesi ve Oğuzhan hamlesini Tolgay sakatlanmadan önce yapabilse  sonuç çok farklı olabilirdi. Dün gece Emre Belezoğlu'nun Slaven Biliç'e  liderlik kabiliyetleri ile tüm olumsuzluklardan bir takımı nasıl çıkartılır dersi vermesini izledik. Beşiktaş için lig yarışında kaybedilen sadece avantaj oldu lakin büyük emeklerle sağlam bir iskelet oluşturulan  potansiyeli oldukça yüksek bu takıma üst düzey bir kaleci ve stoper takviye edilip takımın başına çok daha tecrübeli , taktik dehası olan kurt bir hoca getirilmez ise her şeye yazık olur.

Yorumlar