Yılın son derbisi dün gece Atatürk Olimpiyat stadında sahne aldı . 100. yıl şampiyonluğu sonrası oynadığı derbi maçlarda performans olarak çoğu kez yeterli oyun performansı ortaya koymasına rağmen oyun içi acemilikler, Fenerbahçe ve Galatasaray kadrosundaki kadife ayakların sahne aldığı pozisyonlar yada maç esnasında gelişen olaylara karşı olumsuz psikolojik tepkilerle derbilerde kötü bir seri yakalayan Beşiktaş bu sezon Fenerbahçe'nin ardından Galatasaray'ı da yenmeyi başardı. Beşiktaş bu galibiyetle Galatasaray ile arasındaki puan farkını 9'a çıkarttı.
Maç öncesi atmosfere bakıldığında iki takımda da kaos hakimdi. İdari sorunlar ve kadro yetersizliği problemleri ile boğuşan ve zor bir dönem yaşayan Galatasaray karşısında Beşiktaş, Cordoba sonrası kapanmayan yara halini alan kaleci probleminin hafta içi Lizbon deplasmanında kaybedilen Uefa Europa League mücadelesi sonrası ayyuka çıktığı ve yıllardır kritik viraj mücadelelerinde alınan olumsuz sonuçların verdiği psikolojik baskı ortamındaydı. Maç öncesi iki takım içinde acabalarla dolu cevapsız soruların bolca zihinlerde dolandığı zor ve sonucun ligin kaderini etkileyeceği bir derbi atmosferi vardı.
Geçtiğimiz yıllarda zirveye tutunma yada büyük ortak olma şansını yakaladığı derbilerde Tuncay Şanlı, Mateja Kezman , Alex Souza, Mousa Sow ,Milan Baros, Sasa İliç, Didier Drogba ve Burak Yılmaz şokları gibi kötü tecrübeler yaşayan Beşiktaş cephesi bu maça çok daha farklı gözlerle bakıyordu.İki takım geçen sezon 16. hafta yine Atatürk Olimpiyat stadında karşı karşıya gelirken, Beşiktaş 35 puan ile lider, Galatasaray ise 32 puanla üçüncü konumdaydı.Hamza Hamzaoğlu idaresinde 5. maçına çıkan Galatasaray oyun kalitesi ve konum olarak Beşiktaş'a göre daha geride görünmesine karşın Olimpiyat stadında kazanarak lig yarışına tutunmuştu.
Maça baskılı ve oyunu yönlendiren takım olarak giriş yapan Beşiktaş ilk 45 dakikada oyunu Galatasaray yarı sahasına yıkmayı başarmasına karşın son yıllarda ligin fenomen isimi olan Fernando Muslera faktörü skor tabelasını değiştirmesine engel olmayı başardı. Beşiktaş'ta özellikle Sosa, Oğuzhan ,Quaresma,Gomez dörtlü gecenin öne çıkan isimleri oldular. Beşiktaş kalesini görmeden oynanan ilk devre sona erdikten sonra Galatasaray rakip ceza sahasına hiç girmeden kaleci Günay 'ın hatası sonrası Sneijder'ın takipçilik ve vuruş olarak takdire şayan golü ile Galatasaraylı'ların dahi beklemediği anda öne geçti. Mario Gomez'in 1 dakika sonra gelen golü Beşiktaş tribünlerini ve saha içindeki oyuncuları oyuna çok daha inançlı bir şekilde mücadele etti. Galatasaray oyun olarak hiç sahne almadığı gecede skor avantajını son çeyreğe taşıyabilse olası yine mi ? kayıp paradoksuna girmesi muhtemel Beşiktaş için gece kötü bitebilirdi. Beşiktaş yılların olumsuzluklarını öz güvene , psikolojik baskıları ise beceri ve oyun aklına dönüştürmesini bildi ve kazandı. Spor Toto Süper Lig şampiyonluğu artık iki takımın sert mücadelesine sahne olmaya hazırlanırken, Lig kaderi 2,33 puan ortalaması ile 16 haftayı geride bırakan Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin keskin düşüşüne kalan Galatasaray için gerçekçi hedef Ziraat Türkiye Kupası ve Uefa Europa League Arenası olacak.
Yorumlar