İlginç bir şekilde Portekiz ve futbol denince üstün top sürme yetenekleri olana kıvrak bilekli ve hızlı kanat forvetleri dikkat çekmekte. Luis Figo, Ricardo Quaresma, Luis Nani, Cristiano Ronaldo, Simao Sabrosa bu manada ilk akla gelen isimler. Bu isimlerin öncüsü Atletico Madrid efsaanesi olarak La Liga tarihinde de kendine sayfa açmayı başaran Paulo Futre.
Doğduğu bölge Mojito'da mahalle arasında futbola merak salan Futre, eski futbol oyuncusu Aurelio Perreira'nın öncülüğünde oluşturulan 13 yaş altı mahalli turnuvada Cancela takımıyla ilk kez yeteneklerini sergiledi. Söz konusu turnuvanın büyük ödülü finalin Jose Alvelada stadında oynanacak olmasıydı. Cancela takımı finale yükseldi. Turnuva performansı onu Sporting 13 yaş altı takımına taşıdı. Babasının itirazlarına karşın Futre'ye maaş bağlanması ve Aurelio Perreira'nın iknası ile koparılan izin Futre adına Lizbon günlerinin başlamasına imkan vermişti.
Futre , Sporting Lizbon altyapısından geçen 4 sezonluk dönemde Tren vagonlarında geçen zamanın karşılığını almak büyük oyuncu olmak istiyordu.1983 yılında A takıma yükseldi. İlk sezonun ardından 18 yaşında profesyonel sözleşme anlaşmasında verilen ücreti yetersiz bulması ve Teknik Direktör John Benjamin Toschack tarafından A takım için pişmesi gerektiği söylenince zorlu bir evraksal sürecin ardından Porto'ya transfer oldu.
Porto formasıyla iki Lig şampiyonluğu yaşayan Futre , 80'li yılların tekrar yükselen değeri Pfaff, Brehme , Matthaus , Rummenige'li Bayern Münih önünde Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu kazanmasında önemli rol oynadı. Aynı yıl Gümüş Top ödülü kazandı. Atletico Madrid'in teklifini kabul ederek La Liga'ya adım attı.
Futre , Sporting Lizbon altyapısından geçen 4 sezonluk dönemde Tren vagonlarında geçen zamanın karşılığını almak büyük oyuncu olmak istiyordu.1983 yılında A takıma yükseldi. İlk sezonun ardından 18 yaşında profesyonel sözleşme anlaşmasında verilen ücreti yetersiz bulması ve Teknik Direktör John Benjamin Toschack tarafından A takım için pişmesi gerektiği söylenince zorlu bir evraksal sürecin ardından Porto'ya transfer oldu.
Porto formasıyla iki Lig şampiyonluğu yaşayan Futre , 80'li yılların tekrar yükselen değeri Pfaff, Brehme , Matthaus , Rummenige'li Bayern Münih önünde Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyonluğu kazanmasında önemli rol oynadı. Aynı yıl Gümüş Top ödülü kazandı. Atletico Madrid'in teklifini kabul ederek La Liga'ya adım attı.
Paulo Futre, ani hareketlenmeleri,terse deplase oluşları, kıvrak bilekleri , kısa mesafede çabukluğu ile kısa sürede kendini kabul ettirdi. Futre'nin Atletico döneminde dikkat çeken diğer unsur ise tartışmasız tribünler tarafından takımın en büyük yıldızı olarak benimsenen oyuncu efsane olduğu kadar tuhaflıklarıyla da ünlü başkan Jesus Gil ile olana ilişkileriyle de ilginç bir oyuncuydu. Futre, Jesusu Gil tarafından kah lüks hediyelerle pohpohlandı kah medyaya açık alanlarda sert şekilde eleştirildi.
Atletico döneminde saha içi ve dışında ikonik bir yıldız olan Futre'nin ufak kaprisleri ve şımarıklıkları tolöre ediliyordu. 1992-93 sezonunda sonraları kronikleşen diz sakatlığı sonrası zikzaklı bir dönem geçirdi. Sezon içi oynadığı maç sayısı düşen , maç içi etkinliği keçiboynuzu kıvamına gerileyen Futre, teknik direktör Luis Argones ile yaşadığı tartışmaların da etkisi ile Atletico'dan ayrıldı. 1993-97 arasında oyuncunun kapasitesine yapılan yatırımlarla Benfica, Milan , Marsilya, Reggina, West Ham takımlarında seyyahlık ettikten sonra 1997'de tekrar Jesusu Gil tarafından Atletico'ya alındı. Bu geri dönüş taraftarın talepleri, Jesus Gil'in Futre'ye olan babacan yaklaşımı ve gurbetteki evladın eve dönüşü temalıydı. O sezon Futre La Liga'da 10 maç forma giydi. 1 sezonluk dönüş sonrası Uzak doğu da bir sezon geçirdi ve futbola nokta koydu.
Paulo Futre, oynadığı kadarıyla dahi futbol tarihine farklı bir oyuncu olarak adını kazıdı. Sakatlık problemleriyle kariyerinde kesintiler yaşamasa 80'ler ile 90'lar arası dönem için çok daha büyük bir efsane olacak kalibrede, ismi Cruyyf, Best, Maradona, Zidane ile birlikte anılacak bir oyuncuydu.
Atletico döneminde saha içi ve dışında ikonik bir yıldız olan Futre'nin ufak kaprisleri ve şımarıklıkları tolöre ediliyordu. 1992-93 sezonunda sonraları kronikleşen diz sakatlığı sonrası zikzaklı bir dönem geçirdi. Sezon içi oynadığı maç sayısı düşen , maç içi etkinliği keçiboynuzu kıvamına gerileyen Futre, teknik direktör Luis Argones ile yaşadığı tartışmaların da etkisi ile Atletico'dan ayrıldı. 1993-97 arasında oyuncunun kapasitesine yapılan yatırımlarla Benfica, Milan , Marsilya, Reggina, West Ham takımlarında seyyahlık ettikten sonra 1997'de tekrar Jesusu Gil tarafından Atletico'ya alındı. Bu geri dönüş taraftarın talepleri, Jesus Gil'in Futre'ye olan babacan yaklaşımı ve gurbetteki evladın eve dönüşü temalıydı. O sezon Futre La Liga'da 10 maç forma giydi. 1 sezonluk dönüş sonrası Uzak doğu da bir sezon geçirdi ve futbola nokta koydu.
Paulo Futre, oynadığı kadarıyla dahi futbol tarihine farklı bir oyuncu olarak adını kazıdı. Sakatlık problemleriyle kariyerinde kesintiler yaşamasa 80'ler ile 90'lar arası dönem için çok daha büyük bir efsane olacak kalibrede, ismi Cruyyf, Best, Maradona, Zidane ile birlikte anılacak bir oyuncuydu.
Yorumlar